Lilyana Neden Bu Kadar Sevildi? Anlatayım.

Lilyana Neden Bu Kadar Sevildi? Anlatayım.

Lilyana’yı tasarlarken aklımda tek bir şey vardı:
“Hamileyken aynaya baktığında kendini güzel hissetmeni istiyorum.”

Çünkü kendi hamileliğimde bunu çok az kıyafetle hissedebildim. Ya kumaş rahatsız etti, ya kesim bana ait değilmiş gibi hissettirdi. Hep bir şey eksikti. Ve bir gün, gerçekten “benim giyesim gelir” dediğim bir tulum tasarladım: Lilyana.

İlk defa Lilyana’yı giyen annelerden gelen yorumlar beni çok duygulandırdı.
“Beni zayıf gösterdi.”
“İçinde nefes alabiliyorum.”
“Doğumdan sonra da giyerim ben bunu!”
dedikçe dedim ki: Tamam, olmuş.

Tulum deyip geçiyoruz ama içinde o kadar çok düşünce, deneme, kumaş arayışı, prova var ki… Mesela kumaşı yumuşacık ama tok dursun istedik. Viskon ve elastanı dengeledik. Kollarındaki o küçük fırfır detayı, hem feminen bir dokunuş kattı hem de sıradan tulumlardan ayırdı. Sırtındaki açık kesim? O da yaz günlerinde kendini ferah ve biraz da şık hisset diye.

En çok sevilen özelliği ne oldu biliyor musun?
Sadece hamileyken değil, doğumdan sonra da rahatça giyilebilmesi.
Yani sadece bir dönemlik değil, “sana eşlik eden bir parça” oldu Lilyana.

Bugün Lilyana, sadece bir ürün değil, annelerle aramızda bir bağ gibi.
Senin gardırobunda da yer alırsa, umarım o aynaya baktığında “işte bu benim” dersin.

🧡
Style the Bump

Bloga dön